31 Mayıs 2012 Perşembe

Uludağ'da has endemik bitkiler, katlediliyor



Uludağ'ın endemik bitki türleri, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü, Uludağ Milli Park Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği panelde masaya yatırıldı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğünde düzenlenen panele; Uludağ'a ait olduğu bilinen 30 endemik bitki türü tanıtılırken, toplantıya kamu kurum temsilcileri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarından görevliler katıldı.

ULUDAĞ'IN 10 BİN BİTKİ TÜRÜ ÇOCUKLARA ANLATILIYOR

Uludağ Milli Park Müdürü Adnan Gencer, genel müdürlük olarak Uludağ'da yaşayan endemik bitki türlerinin köy muhtarlıklarına, kaymakamlıklara, kamu kurum temsilcilerine tanıtımını hedeflediklerini ve seçilen 10 bitki türünün konferansların yanı sıra broşür ve CD'ler ile tanıtacaklarını kaydetti. Çocuklara doğayı koruma bilinci aşılamayı hedeflediklerini söyleyen Gencer, broşür ve kitapçıkların okullarda dağıtılacağını sözlerine ekledi.
Orman Bakanlığı Bursa Bölge Müdürü Yahya Güngör, Uludağ'ın doğasının korunması için ciddi bir çalışma içinde olduklarını ve Uludağ'da yetişen endemik bitki türlerinin çalışmalarında ciddi oranda yer aldığını ifade etti. Uludağ'da turizmin gelişmesinin sadece tesis yapmakla sağlanamayacağını belirten Güngör, doğayı ve bitki örtüsü korumadan Uludağ'ın var olamayacağını söyledi.

"SULARI TEMİZLEYEN BİTKİYİ KATLEDİYORUZ"

Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürcan Güleryüz de, Uludağ'ın son yıllardaki durumundan üzüntü duyduğunu, Uludağ'a neredeyse karışmayan kurum olmadığını ve düzenlemelerin tek elden yürütülememesinin birtakım sıkıntıları beraberinde getirdiğini ifade etti.
Uludağ'da yaşayan endemik bitki türlerinin sadece bitki olmaktan öte hayati işlevlere sahip olduğunun altını çizen Güleryüz, son yıllarda turizmi artırma faaliyetleri adına bu bitki türlerinin yaşam alanlarının birtakım tahribatlara maruz kaldığını kaydetti. Aslanağzıgiller (Scrophulariaceae) familyasından yumuşak tüylü sığır kuyruğu (Verbascum bombyciferum) isimli endemik bitkiyi önek veren Güleryüz, "Bu endemik bitki türü genellikle otellerin tahribat yaptığı bölgelerde yoğun olarak görünmektedir.
Tahribat olan bölgelerde görünmesinin sebebi ise doğayı tamir etme işlevinden gelmektedir. Bu endemik doğadaki nitratı bağlayıp protein olarak organik maddeye dönüştürüyor. Böylece hem nitrat suları kirletmemiş oluyor hem de azot emisyonu engellenerek küresel ısınmanın önüne geçilmiş oluyor" dedi.

"HER ŞEY YÜZDE 35 DOLULUK İÇİN"

Sadece otellerdeki yüzde 35 doluluk oranı uğruna endemik bitki türlerinin habitatının yok edildiğini öne süren Prof. Güleryüz, bu konuda acil müdahaleye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Uludağ'daki endemik bitki habitat alanlarının kayak pisti, bina ve yol yapımı nedeniyle yok edildiğini savunan Güleryüz, işletmeleri başına buyruk olmakla suçladı. Güleryüz, özellikle yol yapımı nedeniyle her otelin adeta derebeylik gibi davrandığını, kendi suyunu getirmek için kazı yaptığını ve habitatların yok edildiğini
öne sürerek, "Endemik bitkilerin doğayı tamir etme özelliği var. Restorasyon işlevi bulunuyor. Bu bitki alanları genişletilerek Uludağ'ı korumak mümkün. Suların temiz kalması için de bu bitkilerden faydalanmak elzem. Uludağ'a gelen vatandaşlar su kaynaklarına yakın yerlerde piknik yapıyor. Yetkililer mutlaka bu bölgeye girişi engellemeli. Uludağ'a gelen insanlar, doğanın korunması için mutlaka bilinçlendirilmeli. Bu çerçevede yeni düzenlemeye ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder